İşler her daim öyle yürümese bile yürüyor gibi yapmak akıllıca bir erdemliliktir.
Sözlerin ne büyük gücü var öyle değil mi? Söylemek ne kadar kolay her şeyi. Kırıp geçiren nice sözler duydum hayatımda. Çoğunu kendime, ben söyleyiverdim. İç huzursuzluğum bundandır. Kendiyle derdi olanın huzuru yoktur.
Olmayan düşünceler böyle böyle belirdi işte. Kabul göremeyen her şey böyle ortaya çıktı. Korkular sarınca etrafımı, acılar çok geldi....
Şimdi ne zamandan ne kendimden haberim var. Bir sürü düşüncenin esiri oldum. Günden düştüm. Gerçeklerden atıldım. Her şeyin suçlusu oldum. Koşmak istedim, yürümek belki. Bunların hiçbirini yapamaz oldum.
Yapraklar bile savruluyor yol alıyor dedim kendime. Sen böyle dur. Hiç gitme bir yere. Artık savrulmak bile yok. Hayatın akışı yok. Ben ve hayat kesişmiyoruz bile.
Sanki çok eskiden olan ama şimdi önemi kalmayan o meşhur şey benim. Tadı damakta kalan ama artık bulunamayan. Bir daha gelmeyecek olan. Bulsan bile hevesinin kalmadığı.
Böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Henüz bulutlarım kararmamışken... Yani bilemezdim belki de... Bu bir hesaplaşma ama kiminle kimin arasında bende bilmiyorum. Yaşadığım ne varsa hayatımın bir köşesinde hesaplaşıyoruz.
Önce korkuyorum sonra yüzleşmeye başlıyorum.
Başlamak ne acıklı bir kelime. Herkese umut kokan hevesler dağıtırken bir yandan elinde avucunda ne varsa götürmeye hazır bir kelime. Başlamak ne korkunç bir eylem. Ne olduğunu bilmeden çabalamaya çalışmak gibi. Başlamak ne cesaretli bir yer.
Şimdi de hesaplaştığımı sanıp bir iki kelime döküp söylebilidiğimin özgürlüğüne düşüp sevineceğim. Diyeceğim rahatladım. Diyeceğim anlattım. Sanacağım anladı bu satırları gören kim varsa.
kendindenhallice